Ekim ayı, bütçenizin sorun olmadığı durumlar dışında, Londra'da alışveriş yapmak için çok iyi bir seçenek değil ve ne yazık ki Londra pahalı bir şehir.Bazı markalarda yarı sezon indirimleri olsa da, bu çok yeterli değil. Ben çok uçmadan yine hatırı sayılır bir alışveriş yaptığımı düşünüyorum, sanırım en çok aksesuar alıp, vintage mağazalarında vakit geçirdim. Seyahatimiz sırasında, yine bir öğleden sonramızı Shoreditch ve Brick Lane'de geçirdik. Bu sefer son ziyaretimizin aksine Liverpool Street durağında inip, Oldspitalfields Market civarında dolanıp, Blondie Vintage''a bir göz atıp, Junky Styling'den bir tişörtü saflarıma katarak graffittiler arasında Brick Lane'e yöneldik.
O gün biraz yağmur yağmıştı, hava gri ve karanlıktı. Güneşten sağlayamadığımız enerjiyi, kafeinden almak için Kahalia'ya da kendimize bir yer bulduk. Bir sandviç ve kırmızı kadife kekimizi kahvelerimiz eşliğinde yedik. Ben biraz yorgun olduğum için, ziyaretimizi kısa tutup, Absolute Vintage, Laden Showroom ve Rokit'e baktık ve bir dahaki sefere, Londra'nın curry başkenti sayılabilecek bu bölgede bir yemek yemeyi kendimize not olarak düştük.
Metro beklerken zamanımızı birkaç fotoğraf çekerek değerlendirdik, bu da envanteri:
Parka (Yeni) /Parka(New): Topshop
Gömlek/Shirt: Zara
Şort/Shorts: H&M
Hırka/Cardi: Zara
Ayakkabılar(Yeni)/Shoes (New): London Rebel
Kolye/Necklace: Mng
Gözlük/Sunnies: Marni at H&M
Çanta/Bag: Longchamp