Pazartesiden itibaren İstanbul yine moda dolu günlere giriş yaptı. Mercedes Benz Fashion Week Istanbul son hızıyla devam ederken, blogda sıra 1. günü yazmaya geldi ama Instagram ve twitter'da konu daha hızlı ilerliyor, benden söylemesi :) İlk gün ben planladığım gibi 15:30 daki IMA defilesiyle, MBFWI'a başladım. Gelecekte moda konusunda söz sahibi olma ihtimali olan isimleri bugünden tanıyabilmek güzeldi.
Defile ve sunumlar bu sene Kuruçeşme Arena'da gerçekleşiyor. Trafik ve ulaşım sıkıntısı olsa da, defilelerin yapıldığı çadır ferah ve dışarı çıktığınızdaki boğaz manzarası pek güzel.
İlk gün tercihimi pantolondan yana kullanıyorum, uzun süredir giyilmeyen topuklu ayakkabıların varlığını yeniden hatırlıyorum.
Üst / Top: Massimo Dutti
Pantolon / Pants : H&M
Ceket/ Jacket: IRO
Çanta / Bag: Primark
Gözlük / Sunnies: Forever21
Ayakkabılar / Shoes: Zara
Ayakkabılar / Shoes: Zara
Rüzgarla olan savaşta ben ve saçlarım hep yenik düşüyoruz :)
Ece Gözen kış koleksiyonundaki başarılı çıkışıyla benim izlemek istediğim üç defile arasında yer alıyordu. Bir hevesle girdiğim defileden, aynı şekilde çıktım dersem yalan olur. Tasarımları bir öncekine göre, bana daha sıradan geldi.
Ece Gözen'i takiben tekne ile Ortaköy House Cafe'ye geçtik. Vogue'un happy hourunda biraz sohbet etme ve dinlenme imkanı yakaladık.
Kaf'dan by Elaidi'nin Cynara isimli defilesi ile yine gelecek sezonun güneşli günlerine bir bakış atıyoruz. Doğrusu dingin, feminen parçaları, ince askılı tril tiril elbiseleri ve hayatımızın bir parçası hashtag tişörtleriyle ben bu koleksiyonun peşine düşerim diyorum. Siz de düşmek isterseniz, Boyner ve YKM mağazalarında satılacakmış.
Diğer günlerin detayları için yine burada buluşalım, olur mu? :)
